Çok Fazla Şeker!

Ali, tatlıları çok seven bir çocuktu. Bir gün annesi ona büyük bir kavanoz dolusu şeker verdi. Ali o kadar heyecanlandı ki, hiç düşünmeden şekerleri yemeye başladı. Ancak birkaç dakika sonra midesinde garip bir his oluştu. "Sanırım too many (çok fazla) şeker yedim," diye düşündü.
Tam o sırada en iyi arkadaşı Elif kapıyı çaldı. Ali kapıyı açtığında yüzü buruşmuştu. Elif, "Ne oldu Ali? Hasta mısın?" diye sordu. Ali içini çekerek, "I ate too much candy (çok fazla şeker yedim)," dedi. Elif gülerek, "Too much ifadesi, sayılamayan isimlerle kullanılır. Şeker sayılamadığı için too much candy diyorsun, ama eğer çikolatalardan bahsetseydin too many chocolates olurdu," diye ekledi.
Ali başını salladı. "Yani too much sayılamayan şeyler için, too many ise sayılabilen şeyler için mi?" diye sordu. Elif onayladı: "Evet! Örneğin, too much water (çok fazla su) ama too many bottles of water (çok fazla şişe su) diyebilirsin!" Ali bu bilgiyi aklına yazdı ama midesi hâlâ ağrıyordu.
Sonunda Ali, çok fazla şeker yemenin hem midesine hem de İngilizce bilgisine katkı sağladığını fark etti! O günden sonra tatlı yerken daha dikkatli olmaya ve İngilizce öğrenirken too much ile too many'yi karıştırmamaya karar verdi.
Detaylı Bilgi İçin,
Hemen Doldur!